FUAR
GÜNLÜĞÜ
Geciken fuar yazıma başlarken belirtmeliyim ki blog’a yeni
yeni başladım ve aslında doğru düzgün yazamadım bile. Her şeyin başlangıcı
makbuldur diyerek başlamak istiyorum J
Evet öncelikle biz kitapseverler için belirli kurallar vardır
fuara gitmek için. Liste yapmak en önemli kurallardan biridir. Çünkü sizin de
benim gibi (öğrencilik zor) kısıtlı bütçeniz ama oradaki bütün kitaplara sahip
olma gibi hayaliniz varsa iş sıkıntılı oluyor maalesef ki. İlk önce işe liste
yapmakla başladım. İstediğim kitapları yazar ve yayınevlerini, satış
fiyatlarını ve en son da internet satış fiyatlarını yazdım. Çünkü inanın bazı
yayınevleri maalesef ki internetten daha pahalıya satış yapıyor(Pegasus
Yayınları).
İşte bunlar da benim ilk gün gittiğimdeki ganimetlerim.
Neye göre nasıl seçtin derseniz aslında çok yeni kitap almayacaktım biraz bestellerden kaçma düşüncem vardı. Aytuğ Akdoğan’ın imza günü diye gittim ama stantta ondan önce Erturk Akşun vardı. Geçen seneden merak ettiğim Ateş,Güneş ve Ada kitabını aldım ama o kadar güler yüzlüydü ki dayanamayıp başka kitabını daha imzalattım. Satış fiyatları 15er TL olmasına rağmen ikisine 20 TL verdim.
Neye göre nasıl seçtin derseniz aslında çok yeni kitap almayacaktım biraz bestellerden kaçma düşüncem vardı. Aytuğ Akdoğan’ın imza günü diye gittim ama stantta ondan önce Erturk Akşun vardı. Geçen seneden merak ettiğim Ateş,Güneş ve Ada kitabını aldım ama o kadar güler yüzlüydü ki dayanamayıp başka kitabını daha imzalattım. Satış fiyatları 15er TL olmasına rağmen ikisine 20 TL verdim.
Gelelim Arkadya Yayınları’na. Bütün kitaplar 10TL idi ve ben
bunu seviyorum. Sarah Jio tam böyle vize-finallerden sonra okunacak ve vakit
bulunursa bir günde bitecek kitaplara sahip. Daha önce almadığım Son Kamelya
ile yeni çıkan kitabını aldım. İkisine
toplamda 20 TL verdim.
Fuara ilk girdiğimde İletişim Yayınlarını gördüm ve istediğim
birkaç kitabı aldım. Mahir Ünal Eriş-Olduğu Kadar Güzeldik,Barış Bıçakcı, Hasan
Ali Topbaş gibi. Hiçbirini daha önceden okumadığım ama almak istediğim
kitaplardı. Tek tek hatırlamamakla beraber toplamda 51 TL verdim İletişim Yayınlarına.
YKY hemen hemen herkesin ihtiyacı olan kitaplara sahip. Vera’nın
Bahtiyar Ol Nazım kitabını fuarda isteyince bir şaşırdı stanttakiler nedenini
bilemedim ama sizden başka kimse istemedi dediler, daha okuyamadım ama umudum
iyi yönde. Uzun zamandır istediğim Sabahattin Ali-Canım Aliye,Ruhum Filiz’i
aldım. Tezer Özlü’nün eksik kitaplarımı tamamladım ve bu yayınevinden daha önce
hiç okumadığım Füruzan,Yalçın Tosun kitapları aldım. Kendilerinden de umudum
iyi yönde. En azından Füruzan’ı çok duydum.
İmza günlerini inceleyip gittim ve Yitik Ülke Yayınları’nda
Ahmet Çağlayan’ın imza gününe uğramak istedim. Kendisi stantta yoktu, ben hiç
okumamıştım bu yayınevinden kitap,tedirgindim. Neyse dedim İlgi bak bir tane al
derken imzası olan Barış Çağrı Genç ile tanıştım. İki kitabını aldım ve
imzalattım.
İşte dedim
keşke bütün yazarlar okurlarla böyle iletişimde olabilse. Enerjisi,sorduğum
sorulara sabırla cevaplaması, ve beni yazma konusunda desteklemesi için kendisine
buradan da teşekkürlerimi yolluyorum :) aynı zamanda Yitik Ülke’den Melike
İnci-O anda romanını aldım. Daha başlayamadım ama instagramda yaptığım küçük
araştırmada beğeni topladığı aşikar. Üç kitaba cüzi bir miktar verdim.
Bir süredir fuarda almayı beklediğim bir diğer kitap da Enis
Batur-Kitap Evi idi. Bolca gördüğüm bir kitaptı dayanamadım.
Akademik kitaplara değinmiyorum ama onlarda da %50 indirim
vardı :)
İşte fuarın ilk gittiğim günü böyleydi…
Gelelim ikinci gününe,
Hiç aklımda yokken İclal Aydın’ın kitabı 2,5 TL olunca insan
almak istiyor tabii ki :)
Tabii bu ilk geldiğim gün ile en son fuarda bulunmam arasında bir tatsızlık yaşadım. İmza gününe gelemeyen yazar için sitemde bulundum, kendisini Taksim’de bulabileceğimi söylediler ve ben de kitaplarını merak ettiğim biriydi. Sonra twitter’dan kendisi bana aslında benim bir suçum yok ama öğrencisin kitap gönderiyim gibi bir ibarede bulundu. Ben de kendisine kitap almak için yapmadığımı söyledim ve açıkcası sinir bozucu bir durumdu. Bu olaydan sonra kendisinin asla bir kitabını okumam ve de tavsiye etmem, ama yine de yayınevi hatrına ismini vermek istemiyorum.
Tabii bu ilk geldiğim gün ile en son fuarda bulunmam arasında bir tatsızlık yaşadım. İmza gününe gelemeyen yazar için sitemde bulundum, kendisini Taksim’de bulabileceğimi söylediler ve ben de kitaplarını merak ettiğim biriydi. Sonra twitter’dan kendisi bana aslında benim bir suçum yok ama öğrencisin kitap gönderiyim gibi bir ibarede bulundu. Ben de kendisine kitap almak için yapmadığımı söyledim ve açıkcası sinir bozucu bir durumdu. Bu olaydan sonra kendisinin asla bir kitabını okumam ve de tavsiye etmem, ama yine de yayınevi hatrına ismini vermek istemiyorum.
Kitap almayacağım dedim ama arkadaşlarımı da Yitik Ülke Standına götürdüm yine ben kitap aldım, onlar almadı. Ama olsun Kadir Aydemir’i tanıdım. Sonsuz Unutuş ve Aşksız Gölgeler kitabını alıp imzalattım. Sonsuz unutuş’u okudum ve dedim ki keşke bütün kitaplarını toplayıp öyle eve gelseymişim. Tarzını sevdim tavsiye edebilirim:) Kendisi de bana Gözde Şahin-Çağıran Uzaklar kitabını hediye etti. Ona da buradan teşekkür ederim. Bu arada iki kitaba da yok denebilecek kadar az ücret ödedim sanırım. Zira sıfır lira ile dönmek fuara gitmenin adabı…
Tadı ile tatsızlığı bu senenin fuarını da böyle atlattık.
Bloguma daha çok önem vereceğime söz vermekle beraber umarım yazdıklarım
fikrinize yarar,
Hoşça bakın zatınıza :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder