2018’de Ne Olmak İstersiniz?
Burada bir anket yapsak mesela,
herkes ne cevap verirdi ‘2018’de ne olmak istersiniz’ sorusuna?
Ne bekledik, ne
umduk da ne bulduk?
Sizi bilmem ama ben daha çok
olmak isterim mesela. Daha çok dost, daha iyi bir iş arkadaşı, daha iyi bir aile,
iyi bir sevgili…
Kimisi geçmişini değiştirmek
ister; keşke onu hiç tanımasaydım cümleleri yiten gidenlerin arkasından
söylenen bir o kadar da nihai acıları büyütme prensibidir. Keşke bunu
yapmasaydım cümleleri ise bunun bir diğer türevi olarak dillenir durur.
Oysa yaşam, tüm bunların yanında,
içindeki çocuk kahkahalarını susturamayacak kadar ilginçtir. Olduramadığın
şeylere kafa yorarken bilinmedik bir cemre ile mutlandırır seni.
Geçtiğimiz seneler ise bizi biz
yapan, büyüten onca şeyin bir toplam tablosudur aslında. Her sene bir yaş daha
büyümenin ama en güzeli bunu hissedebiliyor olmanın bana verdiği yetkiye
dayanarak yeni yıl için dileyebileceğim şeyler mevcut tabii.
İlk olarak daha çok insan olmayı
diliyorum mesela;
Size de oluyor mu bilmem ama ben
sık sık yaşıyorum. Her gün bir yere yetişmek için uyanıyoruz ama nereye
gittiğimizden bir haberiz. Amaçsız bir koşuşturma içerisinde rutin günlerin
kölesi olmuşuz. Git gide tahammül sınırlarımız aşınmış. Sokaktaki bir insana
gülümsemeyi, bir sokak köpeğinin başını okşamayı unutmuşuz. Tamamlanan yanlarımız
uğruna eksik hisseden insanları unutmuş oluyoruz. Koşarak gidilen bu yolda kısa
bir soluklanıp herkese faydalı olan bir iş yapmak istiyorum bu sene.
Bir diğeri; daha iyi bir iş
arkadaşı olmayı diliyorum mesela;
Her sabah yüz yüze baktığında
kafanı çevirdiğin insanlardan değil de, beş dakikalık arada bile şarkı sözünü
bulamadı diye üzülen ve dert edinen arkadaşlarımla daha çok vakit geçirmeyi
diliyorum mesela. Bilgi ile kibir arasındaki o ince çizgiyi de umuyorum ki
herkes bilir.
Parçalara bölünmeden yaşamayı
diliyorum mesela. Kimseyi de parçalamamayı. Affedebilecek kadar erdemli ama
kimsenin hatalarına bin değil bir nilüfer bağışlayacak kadar da değersiz
hissetmemeyi amaçlıyorum.
Bıktım dediğimde yanıma koşan
dostuma,
Yan yana yürüyebileceğime inandığım tüm
arkadaşlarıma,
Senemin güzelleşmesini sağlayan
Ada’ya,
Sosyal medya demeden edindiğim,
paylaştığım, zaman zaman mektuplaştığım herkese,
Hatıralarımın bedeli saçıma düşen
iki beyaz tel saça,
Bana bir gün orada yaşarım
dedirten Lüksemburg’a,
Hiç bilmediğim yerlerde
eğlendiğim bir avuç insana,
Her sokağını ayrıca sevdiğim ve
asla unutmak istemeyeceğim Amsterdam’ın o karlı kış gününe,
Mustafa Amca’nın hiçbir abartılı
yemeğe değişmeyeceğim tostuna,
Kısaca beni büyüten ve kalbime
dokunan herkese ve her şeye teşekkür ediyorum.
Ve herkese umut dolu bir yıl
diliyorum. Hayat bu. Yolun bir yerinde kesişiriz yine!
Hoşça bakın zatınıza! J
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder